Reklam Alanı
Sonda yazacağımı başta yazmak isterim: Uzun zamandır bir akıllı telefondan bu kadar etkilenmedim.
Evet Samsung, Note serisi ile yaşadığı küresel hayal kırıklığı sonrası yaşadıklarından çok ders almışa benziyor. Ve tüketicinin kalbini yeniden kazanmak için çok cömert davranmış.
Son dört gündür Samsung Galaxy S8+ kullanıyorum. Ve gerçekten cihaz şu anda piyasanın (bana göre) en şık ve teknik özellikleriyle etkileyen cihazı.
Öncelikle tasarımından başlamak isterim. Samsung çerçeveyi kaldırıp ekran oranlarını da değiştirerek radikal bir işe imza atmış. 6.2 inç ekran boyutu alıştığımız 16:9 yerine 18.5:9 oranlarında olduğundan hiç de öyle mega büyük bir cihaz gibi durmuyor. Ama bu farklılık çok daha geniş bir izleme alanı sunuyor. Ama oran daha ince bir alt yüzey yarattığından elde tutmak konusunda sıkıntı yaratmıyor. Asıl sıkıntı cihazın üst kısmına tek elle ulaşmak. Parmak izi okuyucu sevenler için biraz sıkıntı olabiliyor bu özellik. Parmak, kilit açıcıyı ararken kamerayı da leke yapmadan geçmiyor.
Bir de telefonunu cepte taşımayı sevenler için bu boy biraz sıkıntılı. Ama büyük ekran keyfi bu sıkıntılara değer diye düşünüyorum. QHD çözünürlük destekleyen cihazın önemli özelliklerinden biri istediğiniz çözünürlüğü ayarlayabiliyor olmanız.
Ekran gerçekten pırıl pırıl. Zaten bunu cihazı ilk kez elinize aldığınız an hissediyorsunuz.
S8 ve S8+ IP 68 yani 1.5 metre suya 30 dakika ve toza dayanıklı bir cihaz.
64 GB dahili hafıza ve tabii ki Samsung'un önemli avantajlarından micro SD desteği alan sıkıntısı yaşamadan fotoğraflarınızı, videolarınızı saklama imkanı tanıyor.
ANA SAYFA DÜĞMESİ YOK
Artık fiziksel ana sayfa düğmesi yok. Bunu çok sorun edeceğimi düşünüyordum. Ama yerine tasarlanan sanal düğme altındaki titreşim sayesinde düğmenin yerini kaybetmenizi engelliyor.
Teknik detaylar bir yana bu cihazı bana asıl sevdiren öncelikle sadeleşmiş Android Nougat arayüzü ve sonrasında kamerası oldu.
Açıkçası uzun süredir takip ettiğim sızma haberlerde çift lensli bekliyorduk. Tek lens geldi ama performansı müthiş. Cihazın arka kamerası 12 ön kamerası ise 8 MP ama artık çok megapikselden önemlisinin piksellerin büyüklüğü olduğunu biliyoruz.
Cihaz hem gün ışığında hem de gece pırıl pırıl fotoğraflar çekiyor. Sayfada paylaştığım örnek fotoğrafı loş bir mekanda çektim. Yüksek asaya zorlanmasına karşın netlik ve renklerin dağılmayışı gerçekten dikkate değer.
Kamera yazılımı detaylı özellikleriyle benim gibi profesyonel olarak fotoğraf çeken biri için bile etkileyici.
Bu telefon artistik efektler sunuyor
Profesyonel modda kameranın birçok anahtar özelliğini manuel olarak kontrol edip artistik olarak çeşitli efektler yaratabiliyorsunuz. Ama eğer otomatik modda kullanacaksanız hiç sorun yok, cihaz sizin için her şeyi hallediyor.
Yıllardır iPhone'un siyah beyaz efektine hayrandım. Samsung ilk kez müthiş bir siyah beyaz filtre koymuş akıllı telefonuna. Sosyal medyasında yemek fotoğrafı paylaşanları da unutmamış. Otomatik modlar arasında yemekleri daha net gösteren bir mod da düşünülmüş.
S8+ ve S8 aynı kameraya sahip. Dolayısıyla iki cihaz için de fotoğraf kabiliyeti mükemmel demek yanlış olmaz.
KULAKLIKLAR ÇOK ÖZEL
Cihazın kutusundaki en etkileyici sürpriz ise AKG marka kulaklıklar oldu benim için. Ve tabii ki iPhone'un aksine alıştığımız stereo jack girişinin cihazda yer alıyor oluşu.
Piyasa değeri hayli yüksek olan AKG kulaklık, firmanın tüketicisine bir özrü niteliğinde.
Ama tabii ki bu cihazı bir kulaklık hediyesine indirgememek gerek. Samsung hem Note 7 faciasını bu cihazla unutturuyor hem de büyük rakipi Apple'a önemli bir rekabet ile uzun süredir ilk kez meydan okumuş oluyor.
Şimdi tabii ki gözler yılın son çeyreğinde beklediğimiz iPhone 8 lansmanında. Daha iyi ekranlı, karanlıkta daha iyi fotoğraf çeken ve daha ince bir iPhone gelirse bu rekabetten tüketici kazanır diye düşünüyorum.