Reklam Alanı

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 979 gün sonra kurucusu ve doğal lideri olduğu AK Parti'ye gelerek üyelik beyannamesini imzaladı ve partiye üye oldu.

Erdoğan, AK Parti'ye Söğütözü Caddesi üzerindeki genel başkan girişinden girdi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden makam aracıyla AK Parti'ye hareket eden Erdoğan'a, çok sayıda araç konvoyla eşlik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan burada, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Yıldırım'ın eşi Semiha Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, TBMM Başkan Vekili Ayşenur Bahçekapılı ve AK Parti genel başkan yardımcıları tarafından karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra AK Parti'ye üyelik töreninin gerçekleştirileceği salona geçti.

Üyelik beyannamesini imzaladı

Erdoğan, parti genel merkezinde üyelik beyannamesini imzalayarak AK Parti'ye üye oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 Mayıs'ta yapılacak AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde genel başkan seçilmesinin ardından sadece parti üyesi olarak değil parti genel başkanı olarak Cumhurbaşkanlığı görevini sürdürecek.

"Yuvama, sevdama yeniden dönüyorum"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezinde yaptığı konuşmada, "27 Ağustos 2014 tarihinde milletimiz tarafından cumhurbaşkanlığı görevine seçilmem sebebiyle Anayasa gereği ayrılmak zorunda kaldığım, kurucusu olduğum partime, yuvama, sevdama, aşkıma bugün yeniden dönüyorum." dedi.

"Bize asırlar gibi gelse de tarihi süreklilik içinde denizde damla misali olan 979 günlük ayrılığımızın sona eriyor olması, beni asıl bu bakımdan heyecanlandırıyor." ifadelerini kullanan Erdoğan, "Milletimiz adına öncülüğünü, hizmetkarlığını, bu kutlu yürüyüşü inşallah önümüzdeki dönemde hep birlikte daha güçlü, çok daha kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Buna inancım tam." şeklinde konuştu.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gecemizi gündüzümüze katarak ekonomiden altyapıya, güvenlikten adalete kadar her alanda elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık, çalışıyoruz ve çalışacağız. İnşallah bundan sonra da aynı şeklide yolumuza devam edeceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu ülkede kesinlikle kim ne derse desin ikinci sınıf vatandaş yoktur, 80 milyonun tamamı birinci sınıf vatandaştır." dedi.

"Acırsak acınacak hale gelebiliriz"

Erdoğan,"Terör örgütleriyle mücadelenin kararlı ve süratli bir şekilde yürütülmemesi halinde başımıza neler gelebileceğini 15 Temmuz'da hep birlikte gördük. Şimdi bazıları diyor ki 'İşte burada haklı, haksız, şu, bu...' Öyle veya böyle ama bir gerçeği bilelim ki takiyenin bu kadar başarılı yapıldığı bir başka örgüt Türkiye'de yoktur. Onlar kendilerini gayet iyi gizliyorlar ve biz artık kalkıp da 'Şu ne dedi, bu ne dedi?' buna bakamayız. Ülkede bir yargı vardır, hukuk sistemi vardır ve yargı çalışmaktadır. Gereği neyse, bu yapılacaktır. Zaman zaman arkadaşlarıma söylüyorum; 'Önünüze gelip gözyaşı dökenler de olabilir.' Ben şuna inanıyorum, acırsak acınacak hale gelebiliriz." şeklinde konuştu.

"Açmadığınız şu fasılları açmaktan başka çareniz yok"

"Avrupa'da her türlü destek bunlara (FETÖ) veriliyor, bir de PKK'ya veriliyor. Peki bunlar niye veriliyor?" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Güçlenen Türkiye'nin önünü kesmek için veriliyor. Eğer benim bir bakanım uçuş izni alamıyor, Avrupa'ya gidemiyorsa bu soruya bizim cevap bulmamız gerekiyor. İşte şimdi de ne diyorlar, 'Peki biz bundan sonra ne yapacağız' diyorlar. Bugüne kadar ne yaptığınız ortada. 'Bundan sonra ne yapacağız' demek ne demek? Bundan sonra yapacağınız bir şey var, nedir o? Bugüne kadar açmadığınız şu fasılları açmaktan başka çareniz yok, açarsanız ne ala, açmadığınız takdirde güle güle."

CHP'nin AİHM'e başvurma kararı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin halk oylaması sonuçlarına ilişkin AİHM'e başvurma kararı ile ilgili olarak, "Yüksek Seçim Kurulu nihai karar mercidir ama Yüksek Seçim Kuruluna gidiyorsun, nihai kararını veriyor, sen onunla tatmin olmuyorsun, 'Anayasa Mahkemesi' diyorsun. O arada Anayasa Mahkemesi bir açıklama yapıyor, oradan da umudunu kesiyorsun. Şimdi de AİHM'e gidiyorsun. Ya AİHM'in böyle bir görevi yok. Görev alanının içerisinde böyle bir şey yok. Bu ülkenin seçimle ilgili iç işlerine karışma yetkisi yok. Yenilen pehlivan yenilgiye doymuyor." değerlendirmesinde bulundu.